18 Kasım 2010 Perşembe

EK GIDAYA GEÇİŞ DÖNEMİ

EK GIDAYA GEÇİŞ VE YEŞİL FASULYELİ ET

Özellikle yeni anne olanlar ek gıdaya geçiş döneminde bayağı bir bocalıyorlar her şeyde oldukları gibi.
 Bende de öyle olmuştu. Kızım olduğunda ufacık bir şeyde aldığım kitaplara başvuruyor ya da doktora açıp soruyordum.  Özellikle yemek konusu en hassas konuydu tabii. Neyi ne kadar vereceğime ne kadar pişireceğime kadar doktora soruyordum.  Eşim benimle dalga geçer olmuştu artık  ‘adama resmen tarif yazdırıyorsun’ diyordu.
Annem de alınmıyor değildi hani. ‘Sanki biz hiç çocuk büyütmemişiz’ diye sitemde bulunuyordu, 6 çocuk doğurmuş kadın olarak J
Ama işte biz zamane anneleri sadece bildiğimizi okur oluyoruz. Her şeyi daha iyi biliyoruz, daha bilinçliyiz ya :P.
Herkesin kendine göre eğrileri doğruları var elbet. Bu doğrular, aile alışkanlıklarına, yetiştirilme tarzına, sosyoekonomik durumlara bağlı olarak değişiyor.
Çocuklarımızın yeme alışkanlıkları da biz annelerin kendi bildiğimiz yöntemleriyle şekillenir.
Ek gıdaya geçiş ve sonrası minik insanın dünya nimetleriyle tanışma dönemidir ve heyecan verir.
Ona göre alışveriş yapılır mutlulukla.
 Küçük küçük yemek tabakları, saklama kapları, suluklar, en cicili bicili önlükler alınır.
İlk yiyecekleri meyve suyu ve yoğurttur. Meyve suyu olarak elma ile başlanır genelde.  Katı meyve sıkacağında sıkılır ya da cam rendede rendelenip eskilerin yaptığı gibi tülbentte sıkılır.
Yoğurt her gün taze olarak mayalanır. ‘ Ay oldu mu? Tuttu mu tutmadı mı?’ endişesi yaşanır.
Evcilik oyunu başlamıştır artık J.
İlk denemeler neşeli gelir. Sonrasında ağızdan püskürtülen yoğurt ve ya çorbalar, içilmeyen meyve sularıyla günlerimiz kâbusa döner.
Kahvaltı denemeleri, değişik çorba denemeleri, ziyan olan yemekler atlanan öğünlerle perişan oluruz.
İkinci kez anne olanlar bu dönemi çabuk atlatırlar. Biraz daha tecrübeli olduklarından daha soğukkanlı davranırlar. Ama yeni anne olanlar genelde maalesef daha stresli olurlar. Moraller hemen sıfıra iner.
Yeni annelere tavsiyem ek gıdaya geçiş de bebeğe ve kendinize zaman vermek. Siz stres oldukça sıkıldıkça bu huzursuzluğunuz bebeği de huzursuz edecektir. Hazırladığınız yemeği yemediyse o hafta ara verin sonra tekrar deneyin.
 Önce minik porsiyonlarla başlayıp sonra arttırın. Bebeğinizi tanıdıkça neyi nasıl sevdiğini öğrenecek ve ona göre sunumlar hazırlayacaksınız. Özellikle pütürlü yiyecekler de acele etmeyin.
Birkaç öneri de Patsy Westcott’dan:
-          Bebeğinize tüm dikkatinizi verebilmek için, sessiz, rahat bir zaman seçin.
-          Bebeğinizin katı gıdaları ilk tatması için günün, rahat ve mutlu olduğunuz ve başka şeyler yapmak için acelenizin olmadığı anları seçin.
-          Bebeğiniz hastaysa, rahat değilse normale dönene kadar bekleyin.
-          Bebeğinizin kendi kendine ilerlemesine izin verin.
-          İştahlı bebekler katı gıdalar konusunda hızlı ilerleme gösterirken bazı bebeklerinki daha uzun sürebilir.
-          Her beslenmede bebeğinizin aynı miktarı yemesini beklemeyin. Bir gün tabağını bitirirse ertesi gün sadece bir kaşık yiyebilir.
-          Kaşıkla yemek yeni bir şey olduğundan hemen kabul etmeyebilir. Kaşığı ağzına çok fazla sokmayın.
Bu haftaki tarifimiz de tabii ki minik bebekler için. Taze fasulye zamanı geldi geliyor. Hem etli hem tavuklu hazırlayabilirsiniz.
YEŞİL FASULYELİ ET (6 aylık bebekler için)
1 küçük patates
1 avuç yeşil fasulye
1 domates
10-15 gr kıyma
Sebzeleri güzelce yıkayın.
Domatesi bir iki yerinden bıçakla çizin ve 2 dakika kaynar suya atın. Kabuğunu soyun.
Kıymayı sebzelerle birlikte bir tutam şekerle yaklaşık 20 dk pişirin.
Süzün ve blenderdan geçirin.
Bebeğinize afiyet olsun.
Önümüzdeki haftalarda yine bu dönemde yiyecek çeşitliliği ve yiyecek karışımlarına yer vereceğim.
Bu arada, tüm fedakâr ve vefakâr annelerimizin, bu güzel duyguyu yeni tadan ve bebeklerini kucaklarına almayı bekleyen anne adaylarının anneler gününü de şimdiden kutluyorum.
Sevgiyle kalın…
Ferah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder